HAKKIMIZDA

Tarihçe

TARİHÇE

Port Alaçatı, Çeşme yarımadasının güneyinde, Karşıyaka Azmağı’nın batısında kalan bataklık vasıflı bir arazi üzerine kuruldu. Kutlu Aktaş barajının kurulmasından sonra tatlı su akımından mahrum kalan bu azmak bölgesi artık balıkların yumurtlama ve balıkçıl ve göçmen kuşların konaklama noktası olmaktan çıkmıştı. Port Alaçatı projesinin başlaması ile doğal azmağın da ıslahı yavaş yavaş gerçekleşti; bölgeye temiz su akımı sağlandı ve doğal yaşam her geçen yılla beraber tekrar bu bölgeye geri gelmeye başladı. Bu günlerde artık suyun içinden göklere fırlayan balıkları, kış aylarında bölgeyi ziyaret eden flamingo ve diğer büyük balıkçıl kuşları gören insanlar pek şaşırmıyorlar. Böyle bir modern yerleşim projesini hayata geçirirken aynı zamanda bölgedeki doğal yaşamı da tekrar hayata geçirebilmiş olmak, Port Alaçatı ekibinin en büyük gurur kaynağıdır.

Projenin kendisi gibi, tarihçesi ve nereden esinlenip başladığı da alışılmışın dışında bir hikaye… Bu hikaye ise Fransa’nın meşhur Cote D’Azur sahilinde başlar.

Fransa’da en çok turistin gezdiği yer neresi diye sorarsak, çoğunuz, bunun Eiffel Kulesi olduğunu tahmin edebilirsiniz. Ama peki en çok turistin ziyaret ettiği ikinci yerin neresi olduğunu bilir misiniz? Port Grimaud!

1960’lı yıllarda başlayan bir yerleşim projesi olan Port Grimaud hem bir nehir ağzındaki bataklığı ıslah etmesi hem de kanallarıyla Akdeniz'e açılan bir liman yerleşimi olması açısından birçok ilke imza atmış bir proje.

Port Grimaud’nun mimarları yıllar önce Port Alaçatı'nın bulunduğu araziyi keşfetmişler ve bugün Port Alaçatı'nın mimari ve teknik danışmanlığını yapıyorlar. Amaçları, aradan geçen 40 küsur senelik birikim ve tecrübeleri ile Port Alaçatı'yı daha modern ve daha bilinçli bir çevre anlayışıyla geliştirip, Port Grimaud’dan daha duyarlı ve estetik bir yerleşim merkezi haline getirmek…

Fransız mimarlık grubunun yanısıra Port Alaçatı'nın bir avantajı da çok yetenekli, yaratıcı ve tecrübeli Türk mimari büroları ile projenin geliştiriliyor olması.

Türk, Ege ve Akdeniz mimarilerinin modern sentezini kişiliğinde barındırıyor bu sayede Port Alaçatı…

Bütün cepheler birbirinden farklı ve özgün. Her binanın sadece kendine has kişiliği var. Yıllardır inşaatta tekdüze site anlayışını istemeyerek de olsa benimsemiş olan Türkiye’de, Port Alaçatı, bu tekdüzeliği yok eden ilk proje.

Başlangıçta 12 apartman dairesi, değişik boyutlarda 13 sıra ev, 2 bloktan oluşan 18 odalı bir butik oteli kapsayan 1. etap inşaatı 2007'de tamamlandı.

2010'da hayatın başladığı Yamaç Evleri ve İskele Evleri adlı 43 sahil evi projesi de alıcı kitlesi tarafından büyük beğeni gördü ve çok değişik, çok özel bir "Port Alaçatı Projesi" ortaya çıkmaya başladı.

Pruva evleri adı altında 51 sıra ev, 37 apartman dairesi, 22 odalık bir butik otel, 4 oda + lokanta bir pansiyon, 5 adet lokantayı kapsayan etap 2013'de bitirildi.

32 konutluk Güverte Evleri Projesi, 2023'te teslim edilecektir.